Şapka Kalktı mı?

Düzeltme işareti ya da halk arasında yaygın olarak bilinen ismiyle şapka işaretinin kullanımı, tartışılagelen bir konu olmuştur. “Şapka kalktı mı?” sorusuyla başlayan iddialaşmaların uzayıp gittiğine tanık olmuşuzdur. Düzeltme işareti kullanımının neden bu kadar tartışmalı bir konu olduğu sorusunu bir yana koyarsak TDK’nin resmi internet sitesinde, düzeltme işaretine ayrılmış bir sayfa bulunuyor ve bu sayfada düzeltme işaretinin nerelerde kullanılması gerektiği açıkça belirtiliyor. Ayrıca, Sıkça Sorulan Sorular kısmında “Düzeltme işareti kaldırıldı mı?” sorusuna, “Düzeltme işareti hiçbir zaman kaldırılmamıştır. Düzeltme işaretinin nerelerde kullanıldığına dair bilgiler Yazım Kılavuzu’nun ilgili bölümünde yer almaktadır.” cevabı verilmiştir. Bu verilerden yola çıkarak şapka işaretinin kalkmadığını, yani Türkçe yazarken düzeltme işareti kullanmamız gerektiğini söyleyebiliriz. Yine de düzeltme işaretinin gündelik yazı dilinde çok az kullanıldığının altını çizmek lazım. Bunun en önemli sebepleri, bu konuyla ilgili farkındalığın düşük olması ve yazarken gereken hassasiyetin gösterilmemesi. Düzeltme işaretinin Türkçede ince ayrımlara işaret ettiği unutulmamalı, bu yüzden de kullanımına özen gösterilmelidir. TDK’ye göre düzeltme işaretinin kullanım yerleri aşağıda belirtilmektedir.

1. Yazılışları aynı, anlamları ve söylenişleri ayrı olan kelimeleri ayırt etmek için okunuşları uzun olan ünlülerin üzerine konur: adem (yokluk), âdem (insan); adet (sayı), âdet (gelenek, alışkanlık); alem (bayrak), âlem (dünya, evren); aşık (eklem kemiği), âşık (vurgun, tutkun); hal (sebze, meyve vb. satılan yer), hâl (durum, vaziyet); hala (babanın kız kardeşi), hâlâ (henüz); rahim (esirgeme), rahîm (koruyan, acıyan); şura (şu yer); şura (şu yer), şûra (danışma kurulu) vb.

Uyarı: Katil (<katl = öldürme) ve kadir (<kadr = değer) kelimeleriyle karışma olasılığı olduğu hâlde katil (ka:til = öldüren) ve kadir (ka:dir = güçlü) kelimelerinin düzeltme işareti konmadan yazılması yaygınlaşmıştır.

2. Arapça ve Farsçadan dilimize giren birtakım kelimelerle özel adlarda bulunan ince g, k ünsüzlerinden sonra gelen a ve u ünlüleri üzerine konur: dergâh, gâvur, karargâh, tezgâh, yadigâr, Nigâr; dükkân, hikâye, kâfir, kâğıt, Hakkâri, Kâzım; gülgûn, merzengûş; mahkûm, mezkûr, sükûn, sükût vb. 

Uyarı: Kişi ve yer adlarında ince l ünsüzünden sonra gelen a ve u ünlüleri de düzeltme işareti ile yazılır: Halûk, Lâle, Nalân; Balâ, Elâzığ, İslâhiye, Lâdik, Lâpseki, Selânik vb.

3. Nispet ekinin, belirtme durumu ve iyelik ekiyle karışmasını önlemek için kullanılır: (Türk) askeri ve askerî (okul); (İslam) dini ve dinî (bilgiler); (fizik) ilmi ve ilmî (tartışmalar), (Atatürk’ün) resmi ve resmî (kuruluşlar) vb. Nispet eki ile ilgili bilgi sahibi olmak için Nispet Eki Nedir? adlı yazıyı okuyabilirsiniz.

Uyarı: Nispet eki alan kelimelere Türkçe ekler getirildiğinde düzeltme işareti olduğu gibi kalır: millîleştirmek, millîlik, resmîleştirmek, resmîlik vb.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir