Yaratıcılığı Geliştirme

Bu yazımızda, “Yaratıcılık nedir?” sorusuna cevap arayıp yaratıcılığı geliştirmeye yönelik bazı önerilerde bulunacağız. Düşünme, öngörme, plan yapma ve hayal kurma gibi ileri zihinsel kabiliyetler, insanı diğer canlılardan belirgin bir şekilde ayırarak ona yeni yaşam olanakları sunmuştur. Bugün, bilim ve teknolojiyle özdeşleşmiş olan modern yaşam, geçmişten günümüze, biz insanların yaratıcılığının ürünüdür.

Peki, yaratıcılık ne anlama geliyor? En genel ifadeyle yaratıcılık; düşünme, imgeleme ve hayal kurma yoluyla eşine az rastlanır bir şeyler ortaya koyma olarak tanımlanabilir. Bir anlamda yaratıcılık, var olanın ötesindeki olasılıkları görebilme yeteneğidir. Tarihsel süreçte, birçok bilim insanı, sanatçı ve filozof, yaratıcılıklarını kullanarak insanlık adına yepyeni ufukların açılmasını sağlamıştır. Örneğin, 1879-1955 yılları arasında yaşamış ünlü fizikçi Albert Einstein, geliştirdiği teorilerle evrene bakış açımızı kökten değiştirmiştir. Yaşamın her alanına sirayet eden kolektif düzeydeki bu değişim, bir insanın zihninde kıvılcımlanan yaratıcılığın, fiziksel dünyada nasıl tezahür ettiğinin en güzel örneklerinden biridir. Yaratıcılık potansiyelinin sadece Einstein gibi dâhilerde değil herkeste az çok olduğunu hatırlamakta fayda var. Önemli olan, bu potansiyelin farkına varıp onu en etkili şekilde kullanabilmek. Aşağıda, yaratıcılığı geliştirmeye yönelik bazı tespit ve önerilere yer verilmektedir. Bunları özümseyip hayata geçirerek yaratıcı düşünme yeteneğimizi artırabiliriz.

  • Bilimden sanata, edebiyattan mühendisliğe kadar her alanda yaratıcılığımızı kullanabiliriz. İlk iş, ilgi duyduğumuz ve üretken olabileceğimizi düşündüğümüz bir alan belirlemek. Mesela, müziğe ilgimiz, yeteneğimiz olduğunu hissediyorsak yaratıcılığımızı buraya kanalize edebiliriz. Böylelikle, yaratıcılık potansiyelimizi açığa çıkarabilecek doğru bir mecrada konuşlanmış oluruz.
  • Yaratıcılık, belirli bir çerçevenin dışında düşünebilmeyi gerektirir. Bunun ötesine geçebilmek için standart düşünce kalıplarını kırıp orijinal bakış açıları geliştirmek gerekir. Bundan hareketle, sıra dışı düşünme yeteneğimizi geliştirmek için bazı pratiklere yönelebiliriz. Bulmaca çözmek, zekâ soruları üzerine kafa yormak, kitap okumak ya da müzik dinlemek, yaratıcılığı geliştiren bazı aktivitelere örnek olarak verilebilir. Bunların dışında, kendimize uygun çeşitli zihinsel egzersizler uygulayarak da yaratıcı düşünce alanına girebiliriz.
  • Çoğu kez yaratıcılık, bir uyaranın etkisiyle tetiklenerek kendini kısa zaman dilimlerinde gösterir. Örneğin, yaşadığımız bir olay ya da okuduğumuz bir kitap, dinlediğimiz bir müzik bize ilham verebilir. Böyle anlarda, aklımıza üşüşen düşünce kırıntılarını, imgeleri veya melodileri bir yere not edebiliriz veya kayıt altına alabiliriz. Bu sayede, istediğimiz zaman bunlar hakkında etraflıca düşünüp çalışmalar yürütebiliriz.
  • Dâhi olarak nitelendirilen bilim insanlarının, sanatçıların ve filozofların hayat öyküleri, yaratıcılığımızı keşfedip en verimli şekilde kullanmak adına bize esin kaynağı olabilir. Çeşitli kitaplardan, filmlerden veya belgesellerden, sözü edilen insanların yüksek yaratıcılık kapasitelerinden nasıl faydalandıkları hakkında önemli ipuçları edinebiliriz.
  • Yoğun emekle beslenen yaratıcılık, üstün başarının anahtarlarından biridir. Bunun bilincinde olarak yaratıcılığımızı maksimum seviyede kullanmak için belirli bir hedef doğrultusunda düzenli ve disiplinli bir çalışma programı uygulayabiliriz. Yaptığımız işte meleke kesbettikçe yaratıcılık potansiyelimizin artacağına hiç şüpheniz olmasın.

* Bu blog yazısında kullanılan görsel Jr Korpa’ya aittir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir