Bu yazımızda, Türkçe konuşup yazarken nadiren karşımıza çıkan tebarüz, tebarüz etmek ve tebarüz ettirmek ifadelerini ele alacağız. Öncelikle, tebarüz sözcüğünün kökenini, anlamını ve cümle içindeki kullanımını inceleyelim. Sözlüğe baktığımızda Arapça kökenli olan tebarüz sözcüğünün, cümlede isim (eskimiş) görevinde kullanıldığını ve “iyice görünür ve anlaşılır bir hâl alma, belirme” gibi anlamlara geldiğini görmekteyiz. Aşağıdaki cümle, bu sözcüğün kullanımını örneklemektedir.
Örnek 1: Kurumdaki gayrimeşru yapılanmanın şans eseri tebarüzü, büyük bir infial uyandırdı.
Tebarüz sözcüğü, genelde “etmek” ve “ettirmek” yardımcı fiilleriyle beraber “tebarüz etmek” ve “tebarüz ettirmek” şeklinde kullanılmaktadır. Tebarüz etmek, “iyice görünür ve anlaşılır bir hâl almak, belirmek”; tebarüz ettirmek ise “iyice görünür ve anlaşılır bir hâl almasını sağlamak, belirginleştirmek” gibi anlamları karşılamaktadır. Aşağıdaki örnek cümleler üzerinden bu birleşik fiillerin kullanımına daha yakından bakalım.
Örnek 2: Senelerden beri bildiğimiz ve aramızda konuştuğumuz şeylerin hiç yalan olmadığı tebarüz etti. (Yahya Kemal Beyatlı)
Örnek 3: Parlamenter sistemdeki değişimin ne gibi sonuçlar doğurabileceğini tebarüz ettiren birçok makale yayımlanmıştı.