Bu yazımızda, “Meditasyon nedir?” sorusuna cevap verip basit bir meditasyon tekniğinden bahsedeceğiz. Özellikle Hint ve Uzak Doğu felsefesinde önemli bir yer tutan meditasyonu, belirli bir nefes farkındalığı eşliğinde düşüncelerden uzaklaşıp varlığımızın özünü duyumsamaya yönelik bir uygulama olarak tanımlayabiliriz. Bununla beraber meditasyonun, farklı bağlamlarda değerlendirilebileceğini unutmayalım. Mesela, Budist gelenekte meditasyon, bireyin dünyevî yanılsamadan kurtulup aydınlanmasına olanak sağlayan esas pratik olmasına rağmen modern Batı yaşamında ekseriyetle gündelik hayatın stresini azaltmaya dönük rekreatif bir aktivite olarak karşımıza çıkar. Bu yönüyle meditasyonu hem dinî bir motif hem de bundan bağımsız olarak zihinsel dinginliği, farkındalığı sağlamayı amaçlayan bir egzersiz olarak görebiliriz. Burada küçük bir parantez açıp meditasyonun, yoganın da esas unsurlarından birisi olduğunu hatırlatmakta fayda var. Bu konuyla ilgili bilgi edinmek için Yoganın Anlamı adlı yazıyı okuyabilirsiniz.
Yapılan bazı araştırmalara göre, meditasyon sırasında beynimiz teta frekansına geçiyor. Uyanıklık ve uyku arasında konumlandırabileceğimiz bu frekans, içe dönük güçlü bir özsel farkındalık getirerek kişinin bilinçaltı ve bilinç dışı ile bağlantı kurmasını sağlıyor. Buna paralel, düzenli olarak meditasyon yapmanın, olumsuz düşünce kalıplarının dönüştürülerek iç huzurun tesis edilmesine katkı sağladığı düşünülmektedir. Spiritüel bir bağlamda değerlendirirsek meditasyon yaptığımızda kozmik bilinçle bağlantılı hâle geliriz ve bu bağlantı sayesinde de benliğimizi saran düşünce tufanından sıyrılıp varoluşumuzun özüne temas ederiz. Bu prensipten hareketle meditasyon, yokluk bilincinden bolluk bilincine geçmek için kullanılan bir teknik olarak da karşımıza çıkar. Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi edinmek için Yokluk Bilincini Dönüştürme adlı yazıya göz atabilirsiniz.
Peki, meditasyon nasıl yapılır? Bu sorunun birçok cevabı olabilir çünkü farklı geleneklere özgü çeşitli meditasyon teknikleri var. Burada, herhangi bir inanç sisteminden azade, nefes farkındalığına dayanan basit bir meditasyon tekniğini tanıtacağız. İlk olarak kendinize sessiz, sakin bir yer bulup bir koltuğa veya sandalyeye oturun. Eğer rahat edebiliyorsanız diz üstü veya bağdaş kurarak yere de oturabilirsiniz. Omurganızın olabildiğince dik durmasına özen gösterin ki meditasyon sırasında nefesiniz rahatça aksın. Ellerinizi, avuçlarınız aşağı veya yukarı bakacak şekilde dizlerinizin üzerine koyun. Hazır olduğunuzu hissettiğinizde gözlerinizi kapatın ve düzenli bir ritimle burnunuzdan nefes alıp vermeye başlayın. Bunu yaparken bedensel ve zihinsel olarak kendinizi zorlamadan, kasmadan farkındalığınızı nefeste tutmaya gayret edin. İlk başta zor gelse de meditasyonda deneyim kazandıkça nefesinizi daha rahat takip edeceğinize şüpheniz olmasın. Meditasyon yaparken zihninizde birçok düşüncenin uçuştuğuna tanık olup ister istemez bu düşüncelere takılabilirsiniz. Bu durum gayet normal çünkü zihnin çalışma prensibi bu şekilde. Önemli olan, farkındalığınızı ön yargısız ve yumuşak bir tavırla nefese geri çekmek. Bir süre böyle devam ettiğinizde zihninizden gelip geçen düşünceler arasındaki boşlukları keşfetmeye başlayacaksınız. Bu boşlukları, kozmik bilinçle bağlantımızın güçlenip varoluşumuzun hakiki dokusuna temas ettiğimiz zaman dilimleri olarak görebiliriz. Herhangi bir beklentiye girmeden nefes alıp vermeyi sürdürün ve bu deneyimden keyif almaya bakın. İstediğiniz zaman gözlerinizi açıp meditasyonu sonlandırabilirsiniz. İlk etapta 10-15 dakikalık bir süre dahi meditasyon için yeterli olacaktır. Zamanla bu süreyi uzatabilirsiniz.
* Bu blog yazısında kullanılan görsel RKTKN’ye aittir.