Bu yazımızda, TDK ve Birlisan’ı esas alarak aşikâr sözcüğüne ve bu sözcükle kurulan aşikâr etmek, aşikâr olmak, aşikâre ve aşikârlık ifadelerini ele alacağız. Öncelikle, aşikâr sözcüğünün dilimize Farsçadan geçtiği belirtelim. Peki, aşikâr ne demek? Aşikâr ne anlama geliyor? Sözlüğe baktığımızda aşikâr sözcüğünün cümlede sıfat görevinde kullanıldığını ve “apaçık, belli” gibi anlamlara geldiğini görmekteyiz. Aşağıdaki örnek cümleyi inceleyip aşikâr sözcüğünün kullanımına daha yakından bakalım.
Örnek 1: Tek bir yudum bile almıyordu bardağından ama zaten yeterince içtiği aşikârdı. (Elif Şafak)
Aşikâr sözcüğüne “etmek” yardımcı fiili getirilerek oluşturulan aşikâr etmek, “ortaya çıkarmak, belli etmek”; “olmak” yardımcı fiili getirilerek oluşturulan aşikâr olmak ise “ortaya çıkmak, belli olmak” gibi anlamları karşılamaktadır. Aşağıda, sözü edilen birleşik fiillerin kullanımlarına ilişkin örnekler yer almaktadır.
Örnek 2: Gizlesem de aşikâr etsem de canımsın benim. (Şeyh Galip)
Örnek 3: Saatler ilerledikçe gizlenmek istenen tablonun vahimliği aşikâr oldu.
Öte yandan, konuşmada ve yazıda pek karşılaşmadığımız, cümlede zarf görevinde kullanılan aşikâre, “kesin olarak, açıkça”; aşikâr sözcüğüne -lık yapım eki getirilerek oluşturulan ve cümlede isim görevinde kullanılan aşikârlık ise “apaçıklık, bellilik” gibi anlamlar taşımaktadır. Bu iki sözcüğün kullanımına ilişkin örnek cümlelere aşağıda yer verilmektedir.
Örnek 4: Medyanın öncülüğünde aşikâre yapılan dezenformasyon meyvelerini vermişti.
Örnek 5: Durumun aciliyeti ve aşikârlığı, alınacak aksiyonlar konusunda hiçbir tereddüde yer bırakmıyordu.
Yazımızı noktalamadan önce aşikâr sözcüğündeki ikinci a harfinin düzeltme işareti aldığını hatırlatalım. Özellikle yazıda pek dikkat edilmese de bu nüans, aşikâr sözcüğünün doğru telaffuzunu belirlemektedir. Düzeltme işareti ile ilgili daha detaylı bilgi edinmek için Şapka Kalktı mı? adlı yazıyı okuyabilirsiniz.