Dikkat, Bedeniniz Konuşuyor!

Bu yazımızda, hastalıkların zihinsel nedenlerine farklı bir perspektiften yaklaşacağız. Modern tıbbın, hastalıkların nedenleri konusunda kesin sonuçlara varamadığını biliyoruz. Çünkü insan bedeni, yaklaşık yüz trilyon hücreden oluşan karmaşık bir sistem. En basit ifadeyle rahatsızlıkların, vücuttaki biyokimyasal dengenin bozulması sonucu oluştuğunu söyleyebiliriz. Peki, bu hassas dengenin bozulmasına sebep olan fitili ne ateşliyor? Ezoterik öğretileri esas alarak araştırmalar yapan bazı üstatlar, faili düşüncelerimiz olarak belirlemiş. Yani beden aslında, içsel düşünce ve inançlarımızın bir aynası. Raydan çıkan düşünceler, metabolizmanın şirazesini öyle bir bozuyor ki…

Aşağıda bu konuya ilişkin yapılan çalışmalara dayanan bazı örnekler var. Bunların, herkes için geçerli olmadığını göz önünde bulundurmak lazım. Şapkayı önümüze koyup düşünelim. Tıbbi kesinliği olmayan bu saptamaların doğruluk paylarını gönül terazilerimizde tartalım.

Bu işin duayeni hiç şüphe yok ki Louise Hay. Yaşantısı boyunca tecrübe ettiği travmaları, zihin modellerini değiştirerek alt etmiş muazzam bir şahsiyet kendisi. Konunun detaylarına inmek isterseniz onun kitapları size yardımcı olacaktır.

***

Gözler, görme kapasitesini temsil ediyor. Göz sorunları görmek istemediğimiz bir şeyler olduğu anlamına geliyor. Baş ağrıları, kendimizi yanlış, geçersiz ve değersiz görmekten kaynaklanıyor. Migren türü baş ağrıları, mükemmeliyetçi olan ve bu yüzden kendilerine çok baskı yapan kişiler tarafından yaratılıyor.

Boyunla ilgili sorunlar, kendi bakış açımızın doğruluğu konusunda inatçı bir tutum sergilediğimiz anlamına geliyor. Boğazla ilgili sorunlar, ifadeyle ilgili problemlerden kaynaklanıyor. Bademcik ve tiroit sorunları, kendi isteklerimizi gerçekleştirememekten kaynaklanan, engellenmiş yaratıcılığın sonucunda oluşuyor. Kollar, hayat deneyimlerini kucaklama kapasitesini ve yeteneğini simgeliyor. Sırt, destek sistemimize işaret ediyor. Sırt sorunları genellikle yeterince destek görmediğimizin ifadesi.

Akciğerler, hayatın içinde olma kapasitemizi temsil ediyor. Akciğer sorunları, hayatı doyasıya yaşamaktan korkmak anlamına geliyor. Göğüsler, annelik sembolü ve göğüs sorunları bir kişiye, bir yere, bir şeye aşırı annelik yaptığımızın göstergesi.

Kalp sevgiyi, kan da sevinci temsil ediyor. Kalbimiz sevgiyle, bedenimizin her noktasına sevinci pompalıyor. Kendimizi sevgi ve sevinçten yoksun bırakırsak kalbimiz daralıp soğuyor. Mide, tüm yeni düşünce ve deneyimleri hazmediyor. Mide sorunları, yeniliklere kolaylıkla uyum sağlayamadığımızın bir göstergesi.

Cinsel organlar, cinsel anlamda varoluşu temsil ediyorlar. Cinsiyetimizden rahatsızlık duyuyorsak ve cinselliğimizi reddediyorsak genital bölgemizde sorunlar yaratıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir