Bu yazımızda, TDK ve Birlisan’ı baz alarak naçiz, naçizane ve naçizlik sözcüklerini inceleyeceğiz. Öncelikle, naçiz sözcüğünün dilimize Farsçadan geçtiğini belirtelim. Peki, naçiz ne demek? Naçiz ne anlama geliyor? Sözlüğe baktığımızda naçiz sözcüğünün cümlede sıfat görevinde kullanıldığını ve “değersiz, önemsiz” gibi anlamlara geldiğini görmekteyiz. Aşağıdaki örnek cümleyi inceleyip bu sözcüğün kullanımına daha yakından bakalım.
Örnek 1: Benin naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. (Atatürk)
Naçiz sözcüğünün zarf (eskimiş) hâli olarak düşünebileceğimiz naçizane de Farsça kökenli bir sözcük olup “haddi olmayarak” ve “değersiz, önemsiz bir şey olarak” anlamlarını barındırmaktadır. Aşağıdaki cümleler, sırasıyla naçizane sözcüğünün sözü edilen anlamlarda kullanımı örneklemektedir.
Örnek 2: Bunun için sizlere naçizane bir tavsiyem olacak. (Tarık Buğra)
Örnek 3: Bu onurlu görevin ifasında naçizane katkı sağladıysak ne mutlu bize!
Naçiz sözcüğüne -lik yapım eki getirilerek oluşturulan ve kullanımı pek yaygın olmayan naçizlik ise cümlede isim görevinde kullanılmakta olup “değersizlik, önemsizlik” gibi anlamlara karşılık gelmektedir. Aşağıda, bu sözcüğün kullanımına ilişkin örnek bir cümle yer almaktadır.
Örnek 4: Her nasılsa bu âlemdeki varlığının naçizliğine kafayı takmıştı.
Naçiz, naçizane ve naçizlik sözcükleri zaman zaman “naciz”, “nacizane” ve “nacizlik” olarak hatalı bir şekilde okunup yazılabilmektedir. Bu ve benzeri telaffuz ve yazım yanlışlarının önüne geçmenin yolunun, sözlük kullanma alışkanlığı edinmek olduğunu unutmayalım.