Ertelemenin Alışkanlığa Dönüşmesi

Bu yazımızda, “Erteleme alışkanlığı nedir?” sorusuna cevap verip erteleme alışkanlığını dönüştürmeye yönelik bazı önerilerde bulunacağız. Günümüz modern toplumunda, gencinden yaşlısına pek çok kişi erteleme alışkanlığından muzdarip. Gitgide zorlaşan yaşam koşullarının ve beraberinde artan stresin, bu alışkanlığın gelişip yerleşmesinde büyük bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle, erteleme alışkanlığının ne olduğunu anlamaya çalışalım. Genel anlamda erteleme alışkanlığı, yapılması gereken şeyleri yapmayı sürekli olarak erteleme veya son ana bırakma olarak tanımlanabilir. Bir öğrencinin ödevini yapmayı mütemadiyen ertelemesi ya da kişisel gelişimle ilgili bir planın sürüncemede kalıp hayata bir türlü geçirilememesi, erteleme alışkanlığının, eylem gücünü nasıl baltaladığının örnekleri.

Peki, erteleme alışkanlığından kurtulmak için ne yapmalıyız? Aşağıda, bu konuyla ilgili bazı tespit ve önerilere yer verilmektedir. Bunları özümseyip hayata geçirerek ertelemenin alışkanlığa dönüşmesini önleyebiliriz.

  • Alışkanlıklar, zamanla belirli zihinsel modellerin pekiştirilmesi sonucu oluşur. Erteleme alışkanlığının oluşturduğu kısır döngüyü kırmanın en iyi yolu, bir noktada inisiyatifi ele alıp harekete geçmektir. Bir işi yapmaya başlayarak aslında o işi bitirme yolunda önemli bir adım atmış olduğumuzu aklımızdan çıkarmayalım.
  • Yapılması gereken işleri belirli bir zaman planına göre listelemek, önümüzü görmek açısından bize avantaj sağlar. Böylelikle, iş yükümüzü somut bir şekilde değerlendirip çalışma programımızı ona göre oluşturabiliriz.
  • Erteleme alışkanlığı, motivasyonla direkt bağlantılıdır. Bu yüzden, erteleme alışkanlığı ile mücadele etmek için özellikle içsel motivasyonumuzu artırmaya yönelik bazı taktikler geliştirebilir ve böylelikle, harekete geçmek için gerekli olan içsel enerjimizin farkına varıp onu en verimli şekilde kullanmanın yollarını keşfedebiliriz. Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgi sahibi olmak için İçsel Motivasyonu Artırma adlı yazıyı okuyabilirsiniz.
  • Yoğun stresle beraber ortaya çıkan ve kişiyi atalete sürükleyen üşengeçlik, bezginlik gibi duygu durumları, erteleme alışkanlığının yer etmesindeki başlıca dinamiklerdir. Bu bakımdan, stres yükünün azaltılması, erteleme alışkanlığını yenmek için gereken psikolojik zeminin hazırlanmasını kolaylaştırır. Stresle Başa Çıkma adlı yazıya göz atıp bu konuyla ilgili farkındalığınızı geliştirebilirsiniz.
  • Asosyal bir yaşam tarzının, erteleme alışkanlığının oluşmasında önemli bir rolü olduğu unutulmamalıdır. Özellikle, 2020 yılının başından itibaren tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgınıyla gündeme gelen karantina uygulamaları, bireyleri sosyal yaşamdan kopartıp kendi kişisel yaşam alanlarına hapsetti. Normalleşme adımlarının atıldığı şu günlerde, fırsat buldukça kişisel yaşam alanımızdan çıkıp sosyalleşmek adına çaba sarf etmek, erteleme alışkanlığından kurtulmak için önemli bir fırsat olabilir. Park, kafe gibi mekânlarda dostlarımızla, arkadaşlarımızla bir araya gelip sohbet etmek, açık havada gerçekleştirilen çeşitli aktivitelere yönelmek, hiç şüphe yok ki sosyalleşmemize katkı sağlayıp zihinsel ve bedensel anlamda kendimizi daha zinde hissetmemizi sağlayacaktır.
  • Kimi zaman, teknoloji bağımlılığı ile erteleme alışkanlığının paralel ilerlediğini görüyoruz. Bu durumda, teknolojiye olan bağımlılığı azaltmak, erteleme alışkanlığıyla mücadelede bize destek olabilir. Teknoloji Bağımlılığı ile Başa Çıkma adlı yazıyı okuyarak bu konuda daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Yazımızı noktalamadan önce, erteleme alışkanlığı ile bağlantılı olan atalet kavramını işlediğimiz Ataletle Başa Çıkma adlı yazının da ilginizi çekebileceğini not edelim.

* Bu blog yazısında kullanılan görsel toggl.com internet sitesinden alınmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir