Bu yazımızda, TDK ve Birlisan’ı referans alarak irtical ve irticalen sözcüklerine odaklanacağız. Öncelikle, irtical ve irticalen sözcüklerinin Arapça kökenli olduğunu ve aynı köke dayandığını belirtelim. Sözlüğe baktığımızda irtical sözcüğünün cümlede isim (eskimiş) görevinde kullanılan bir edebiyat terimi olduğunu, “sözü birdenbire, içine doğduğu gibi söyleme” anlamına geldiğini ve eş anlamlısının doğaç sözcüğü olduğunu görmekteyiz. Aşağıdaki cümle, irtical sözcüğünün kullanımını örneklemektedir.
Örnek 1: Şairin gençlik dönemi şiirleri, irtical ile vücut bulmuş sözlerin zarif dansına benzetilirdi.
Peki, irticalen ne demek? İrticalen ne anlama geliyor? Cümlede zarf görevinde kullanılan irticalen, “birdenbire, içine doğduğu gibi” anlamlarını barındırmaktadır. İrticalen sözcüğünün eş anlamlıları doğaçlama, doğaçtan, doğmaca ve emprovize. Yazıda ve konuşmada, doğaçtan ve doğmaca sözcüklerinin pek kullanılmadığını; dilimize Fransızcadan geçmiş olan emprovize sözcüğüne ise zaman zaman rastladığımızı not edelim. Aşağıdaki örnek cümleyi inceleyip irticalen sözcüğünün kullanımına daha yakından bakalım.
Örnek 2: Önünde tek kâğıt olmadan irticalen konuştu. (Haldun Taner)
Bu noktada, irtical ve irticalen sözcüklerinin sıklıkla irtica ve irticai sözcükleri ile karıştırıldığını belirtmekte fayda. Doğrusunu isterseniz birkaç harf ile birbirinden ayrılan bu sözcükler, tamamıyla farklı kavramlara işaret ediyor. Bu ayrımı daha iyi anlamak için İrtica ve Mürteci adlı yazıya göz atabilirsiniz.