Bu yazımızda, son yıllarda hayli gündemde olan ve tartışılan ötanazi kavramına odaklanıp “Ötanazi sözcüğünün kökeni nedir? Ötanazi nedir? Türkiye’de ötanazi yasal mı? Ötanazi hangi ülkelerde yasaldır?” gibi sorulara cevap verdikten sonra ötanaziye karşı çıkan ve ötanaziyi savunan temel argümanları kısaca irdeleyeceğiz.
Halk arasında “ötenazi” olarak da kullanılan ötanazi sözcüğü, “bir kişiyi iyi niyetle öldürme” anlamına gelen Fransızca euthanasie veya İngilizce euthanasia sözcüklerinden alıntıdır. Etimolojik olarak bu iki sözcük de Eski Yunancada “hayırlı ölüm” anlamındaki euthanasía sözcüğüne dayanmaktadır. Sözünü ettiğimiz bu anlamların ışığında ötanazi, genelde psikolojik veya bedensel hastalıklara bağlı olarak dayanılmaz acı çeken ve bu yüzden yaşamak istemeyen bireylerin yaşamlarının, gerekli resmî ve tıbbi prosedürlerin tamamlanmasının ardından çeşitli yöntemlerle sonlandırılması olarak tanımlanabilir.
Ötanaziyi, aktif ötanazi ve pasif ötanazi olarak ikiye ayırabiliriz. Aktif ötanazi, bir sağlık çalışanının, kişinin ölüm sürecine bilfiil katılmasıyla gerçekleştirilir. Aktif ötanazide, genelde enjeksiyon uygulanarak ötanazi isteği kabul edilen kişinin hayatına son verilir. Pasif ötanazide ise kişinin hayatını uzatmak adına sürdürülen tedavi sonlandırılıp süreç akışına bırakılır. Ölümcül bir hastalıktan muzdarip olan birinin pasif ötanaziyi tercih ettiği durumda, hastalığın semptomlarına yönelik bir tedavi eşliğinde kişinin acılarını dindirmek için çeşitli tıbbi yöntemler de uygulanabilmektedir.
Bu noktada, Türkiye’de ötanazinin yasal olmadığını ve Türk Ceza Kanunu’na göre ötanazi uygulamanın cezasının ömür boyu hapis olduğunu belirtelim.
Peki, ötanazi hangi ülkelerde yasal? Ekim 2022 itibarıyla ötanazi; Belçika, Kanada, Kolombiya, Lüksemburg, Hollanda, İspanya, Yeni Zelenda ve Avustralya’nın bazı eyaletlerinde yasaldır. Ötanazinin ilk defa, 1 Nisan 2002 tarihinde Hollanda’da yasallaştığını not olarak düşelim.
Ötanazi ile İngilizcesi “assisted suicide” olan ve Türkçeye “yardımlı intihar” olarak çevirebileceğimiz kavramın farklı bağlamlarda değerlendirilmesi gerektiğini göz önünde bulunduralım. Lakin bazı kaynaklarda, yardımlı intihardan ötanazinin bir çeşidi olarak bahsedildiğini de görebiliyoruz. İşin aslı, bir sağlık çalışanı tarafından destek verilip yönlendirilen yardımlı intihar, kişinin kendisi tarafından gerçekleştirilir. Ötanazide ise kişinin hayatına başkası tarafından son verilir veya tedavi bilerek sonlandırılır. Ekim 2022 itibarıyla yardımlı intihar; Almanya, Avusturya, Belçika, Kanada, Lüksemburg, Hollanda, İspanya, İsviçre, Yeni Zelanda ve Amerika Birleşik Devletleri’nin bazı eyaletlerinde yasaldır. Dikkat edersek ötanazinin ve yardımlı intiharın yasal olduğu ülkeler benzerlik göstermektedir.
Peki, ötanaziye karşı çıkan ve ötanaziyi savunanların argümanları neler? Ötanaziye karşı çıkanların başlıca argümanı, insan hayatına atfedilen kutsallık. Tek tanrılı dinlerde intiharın büyük bir günah olarak görülmesi ve ötanazinin intiharla özdeşleştirilmesi, ötanaziye karşı çıkılmasının altında yatan en önemli neden. Ötanaziyi savunanlar ise bu “muhafazakâr” bakış açısını kabul etmeyip de kişinin hür iradesinin merkez alınması gerektiğini düşünenler. Bu çerçevede, bireylerin doğal olarak kendi yaşamlarına son verme hakkına sahip olduğu ve devletin bu hakkın uygulanmasına izin verip ötanazi isteğinin gerçekleşmesi yönünde gerekli koordinasyonu sağlaması gerektiği vurgulanıyor.
Ötanazi üzerine, Süleyman Akdoğan tarafından kaleme alınan Veda isimli öyküyü okuyabilirsiniz.
* Bu blog yazısında kullanılan görsel Marcelo Leal’e aittir.