Türkçe Romanlara Bakış: Samim Kocagöz’den Kalpaklılar

Bu yazımızda, Samim Kocagöz’ün Kalpaklılar adlı romanını mercek altına alacağız. Bu kapsamda, yazar ve romanla ilgili kısa bilgiler verip Türkçe kelime hazinemizi geliştirmek adına romandan alıntıladığımız bazı sözcüklerin anlamlarını irdeleyeceğiz. Bu çalışmayı kitabın 2017’de Literatür Yayınları’ndan çıkan 11. baskısını esas alarak yaptığımızı ekleyip kısaca Samim Kocagöz’den bahsedelim.

1916-1993 yılları arasında yaşamış olan Kocagöz, 1942’de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Türk dili ve edebiyatı bölümünden mezun olduktan sonra yurt dışında Lozan Üniversitesinde sanat tarihi eğitimi aldı. Türkiye’ye döndükten sonra İzmir’de çeşitli okullarda öğretmenlik yaptı. Yazarlığın yanında memleketi Söke’de çiftçilikle uğraştı.

Oldukça üretken bir yazar olarak değerlendirebileceğimiz Kocagöz, kaleme aldığı öykü ve romanlarda, köy ve kasaba insanlarının sorunlarını yalın bir dil ve gerçekçi bir üslupla işledi. 1989’da Eski Toprak adlı romanıyla Orhan Kemal Roman Armağanı’nı kazandı. Bir süre Türkiye İşçi Partisi üyeliği de yapmış olan Kocagöz, eserlerinde özellikle ülkemizin yakın siyasi geçmişine damga vuran askerî müdahalelerin etkilerini sosyopolitik bir eksende ele almıştır.

Samim Kocagöz’ün Kalpaklılar adlı romanı aslında Kalpaklılar ve Doludizgin adlı iki farklı eserin tek bir ciltte toplanmış hâli. Ek bir bilgi olarak Kalpaklılar’ın yaklaşık 700 sayfalık hayli uzun bir roman olduğunu da belirtmekte fayda var. 1962 yılında ilk baskısı yapılan Kalpaklılar’da Kocagöz, ana tema olarak Türk Kurtuluş Savaşı’nı işlemiştir. Eserde, 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgali ve 9 Eylül 1922’de İzmir’in düşman işgalinden kurtuluşu arasında geçen dönemde Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Anadolu’da verilen bağımsızlık mücadelesi destansı bir üslupla okuyucuya aktarılmıştır. Bu bağlamda, Kuvayı Milliye’nin doğuşu, cephe gerisinde sürdürülen hazırlıklar, padişah yanlılarınca çıkarılan gerici isyanlar ve Türk halkının işgal karşısındaki cesur, fedakâr ve kararlı tutumu olanca çıplaklığıyla yansıtılmıştır.

Daha ziyade İzmir, Manisa, Aydın, İstanbul, Kastamonu ve İnebolu gibi kentlerin mekân olarak alındığı eserde, Yusuf ve Talip isimli, biri subay diğeri de istihbarat çalışanı iki başkahramanın yaşadıkları, Atatürk’ün kaleme aldığı Nutuk başta olmak üzere çeşitli tarihî belgelere dayanılarak aktarılmıştır. Kalpaklılar’ın genel anlamda oldukça sade bir Türkçe ile yazıldığını ve yazarın yer yer yöresel şivelerden ve hatta kaba ve küfürlü ifadelerden de yararlandığını görmekteyiz. Samim Kocagöz’ün bu eserinin, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından ortaöğretimde okutulacak 100 temel eser listesinde de yer aldığını hatırlatarak yazımızı noktalayalım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir